ALİ AYÇİL

1969 yılında Erzincan’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Erzincan’da, yüksek öğrenimini Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü’nde tamamladı. Mostar dergisinin editörlüğünü ve haftalık Gerçek Hayat haber – kültür dergisinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. TRT ve bazı özel televizyonlarda program danışmanlığı yaptı ve bazı kültür programlarını hazırlayıp sundu. Şiirleri ve şiir üzerine yazıları Dergâh, Hece, Kitaplık, Varlık gibi dergilerde yayınlandı. 2018 yılında şiir kitabı Bir Japon Nasıl Ölür’le Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Şiir Ödülü’nü aldı. Hâlen Dergâh dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır.

HEM YARALI HEM YAKINI BİR YARALININ

Hem yaralı hem yakını bir yaralının

kırıldı kuş sesinden direkleri dünyanın kaldım eşikte sübyan

kaldım cümle ovayla temmuzun köklerinde, yaşlanmış ağaçlara dert oldum.

Kimi görsem dedim işte buradayım iki ince boynumun arasında

kimi görsem dilim buruk, kelimeler ölümlü, sesim anadan üryan.

Yürüdüm benle birlik ağır bir halk yürüdü

suya baktı ağırdı, güze düştü ağırdı, yola vurdu ağırdı.

Bir sabah dünya boşken kalkıp sordum kendime: neyin var taşınacak?

şu kırık dal sesinden, şu tökezleyen ırmak gürültüsünden başka

neyin var sen gidince aklı sende kalacak!

Şehirlerden Erzurum kitaplardan Krişna

üzerime uzattım gerneştikçe yorgun düşen evleri, hiç yaşlanmadı akşam

hiç yaşlanmadı bana bütün ana dillerden kar toplayan çocuklar.

Kurutulup saklanmış bir hayatım yok diye beni boşladı kışlak

indim aşağılara, ilk seferde dürülmüş sancak gibi açık kaldı maceram.

Hangi kavşakta dursam çatallı bir acıyım.

dağınık bir toy yeri, emanet bir elbise, bir ince kopuz sesi.

Yok yerlere yön oldum; her hayrata okuttum bu şaşkın kitabeyi

ki çözülsün insanların insanlara dokunduğu sınırda neden ellerim çolak

ve neden baktığımda büyüyor ölü balık gözleri.

Yurtsuz Marek* beni çiz benden başka göçmen yok

boştu varlığın evi iki ince boynumla salındım ortalıkta.

Bak nasıl da oturuyor üstüme sararmış otlakların uzaktan görünüşü

trampetler çalınca toz kalkan bir kasaba gibi duruyor yüzüm

soyuldu her bir yanım günlere yapışmaktan, hala sütten kesilmedi bu yara.

* Marek Brzozowski. Göç temasını işleyen Polonyalı bir ressam.