ERAY SARIÇAM BİYOGRAFİ
1993 yılında Kocaeli’de doğdu. Üniversite öğrenimini Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde gördü. Ardından yüksek lisansını ise aynı üniversitenin Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalında tamamladı. Şiir ve yazıları Hece, İtibar, Muhit, Şiir Versus, Fayrap, Söğüt, Aşkar, Karabatak, Koza Düşünce ve Gölge gibi çeşitli dergilerde yayımlandı.İlk şiir kitabı Yüzüm Şimdi Cumhuriyet 2017 yılında, ikinci şiir kitabı Ömrün Yettiğince Savaş 2019 yılında Ebabil Yayınları tarafından yayımlandı. Şiirin Soğuk Demircisi Arif Damar adlı inceleme kitabı ise yine 2019 yılında Ebabil Yayınları tarafından yayımlandı. Türk Şiirinde Yeni Bir Dönemeç: 2010 Kuşağı adlı incelemesi 2020’de KDY tarafından yayımlandı. Şu sıralar iki aylık edebiyat dergisi Budak’ın ve editörlüğünüyürütüyor.
GECE TERÖRÜ
1.
Kendimin celladıyım!
Kimi zaman korkak, kimi zaman cesur ve atik.
Dudaklarımdaki alkışsız hayat klişeleşmiş
O dudaklar ki bir şeyler fışkırır ne vakit aralasam
Yetişemiyorum hızına dudaklarımın…
Ah, şimdi büyük sulardan korkmamak vardı
Yorulmamak vardı, bıkmamak vardı
-Bir yumru oturmuş dudaklarıma, gitmek bilmez…
2.
Yüzümü hiçbir ressam çizmek istemez
Sözlerimi kimse duvarlara yazmayacak
Öğüt verdiğim çocuklar çoktan unuttular kelimelerimi
Yoldan çıktı el uzattıklarım; dünya alışamadığım kadar büyük!
Kimsenin hatırında kalmayacak adım ben öldükten sonra.
Ben öldükten sonra arkamdan, “İnsanları severdi”
Diyecekler, “korkardı yatağında ölmekten”
Ama iki cihan harbini de kaçırdım, kaçırdım kahraman olmak fırsatını…
3.
Kaldıysa aklımda aşk kaldı bir tek.
Geçtim de taş köprüleri geçtim de uzak yolları
Benim cesedim değil bu, bir takım
Adamların pıçaklar sapladığı.
Ne askerim ne savaşçı
Sıramı terk edecek cesarete de sahip değilim.
Halbuki baharındayım gençliğimin.
Çıktımsa dağlara çıktım
Kesmedi yüreğimi dağlardan başkası.
4.
Kızıl elmam yok, İtaki ve Maçin’i bilmem
Uzun yollardan habersizim
Kışlağımı ateşe verdi Mâcırlar
Sıramı savdım, vatanperverlere ve dindarlara.
Susabilirim artık; ağladığım boyasız badanasız duvar
Sırlarımı ifşa edebilir…
O ilk insanın kusursuz kalbini taşıyorum.
Benden başka kimseler yok kanat çırpan kavmimde
Öyle yalnızım hatta nasıl der şair:
“Yalnız bile değilim”
5.
Ruhum göğe yükselmedi.
Rüyalarıma girmedi bana kurt bana horoz
Bana kaplan armağan edecek bir kadın.
Tanrıların eşleri emrime amade değil
Sevişmedim hiçbiriyle.
Bana tufanda yere düşen ilk damla lazım
Tüm bıkkınların ve haklıların atası
Yunus’un cesareti lazım bana
6.
Ben o soylu ailedenim, pelerinim erguvan
Kaçırdım fakat çocukların bile aşka durduğu o kutlu kervanı.
Hiçbir yalvaç cenk meydanlarına çağırmadı beni
Hicvin oklarını fırlatmam için.
Hırka da giymedim ömrümce
Çıkmadım fillerin bile titrediği makama da…
Yerim yok bilirim, o büyük şairlerin arasında
Ne Hafız ne Goethe…
Bir Yahudi gibi geçiyorum hahamların arasından.
Elimde şu genç yaşımın intiharı Dîvânım…
7.
Anamın duasını ittim ellerimle
Babamı zaten yüzyıllar önce kaybettim.
O pazar akşamı neşesi beni paklamıyor.
Kavimler göçünden beri çalkalanıyor damarlarım
Nuh’un, gemisine davet etmediği üç beş kişiden biriyim.
Yanıldı, bana Beyaz Türk diyenler de…
Her kural koyuşta aynı baş dönmesi artık
Artık olacaksam kendime zalim olacağım
Yaban kaldım çünkü bu çağın bana dayattığı kanat çırpışlarına