HÜSEYİN AKIN BİYOFRAFİ

1965’te Sinop Türkeli’de doğdu. Öğrenim hayatı İstanbul’da geçti. Şişli İmam Hatip Lisesini 1983 yılında bitirdi. Lisansını Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde 1989 yılında tamamladı. İstanbul’un değişik okullarında öğretmenlik yaptı. Lise yıllarından itibaren çeşitli dergilerde şiir ve yazıları yayımlandı. Özülke dergisini kurdu ve yönetti. Kırknar dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı. İkindi Yazıları, Ünlem, Yansıma, Derkenar, Kardelen, Düşçınarı, Kırklar, Lamure, Yedi İklim, Hece, Hece Öykü, Dergâh, Karabatak, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Mahalle Mektebi, Edebiyat Ortamı, Varlık, Deve, Çeto, Mızmız gibi çeşitli dergilerde şiir, öykü ve denemeleri yayınlandı. İlk şiir kitabı Sevmek Karanfil ve Kiraz 1997 yılında Ülke Kitapları tarafından yayımlandı. Çeşitli radyo ve televizyonlarda kültür-sanat programları yaptı. Birçok gazetede düşünce, kültür yazıları yazdı. Köşe yazarlığı yaptı. Şifahi kültür alanında “sokak sosyolojisi” adını verdiği çalışmalar yaptı. Şiir, deneme, hikâye, biyografi ve inceleme alanlarında kitapları bulunan Akın’ın bazı şiirleri Farsçaya çevrilip yayımlandı. Hu Dönüşü kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği 2014 deneme ödülünü, Yan Tesir kitabıyla 2017 Eskader şiir ödülünü aldı.

MÜZEVİR

Tarih müzevirdir, hayatın dün bilgisi

Mahrem sırlarımı anlatır her şarkıda

Bütün vaizlerin çenesi düşük

Hemen gidip yetiştirirler onu

Söylenmedik yalan yok gök kubbenin altında

Bütün yaşlılar öyledir, ağzında laf ıslanmaz

Ne yaşamışlarsa hepsini emanet bırakırlar

Müzevirdir hayat, söyler yediğimiz elmayı

Günah sessizce gelip yapışır üstümüze

Apansız söylenen söz çatlatırmış aynayı

Kim söylemiş olabilir, beklenen geç gelecek

Ölüm konuşur durur bilmediğimiz dilden

Çamlıhemşin yolunda sona sapacak hayat

Kıyameti yakındır tutmaz ise dilini

Ölçmek gibi olmasın burdan beş karış sırat

Kör bir derviş demişti ‘düşersin tutunmazsan’

Yarım ekmek içini ancak doldurur tokluk

Açlık da müzevirdir tutar fırın yıktırır

Bandırır öfkesini ekmeğin kokusuna

Gelince böyle gelir fakirhaneye yokluk

Kayıp düştü diyemem, ah talihim kayıt düştü

Tarihimi atlatıp bugün kendimi yazdım

O kadar açmışım ki dünya ile aramı

Şiir olsam düz durur su olsaydım sızmazdım

Kesip almak isterdim içinden manzaramı