MEHMET NARLI BİYOGRAFİ

1963 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde 1996’da “1950 Sonrası Türk Şiirinde Bahattin Karakoç” adlı teziyle yüksek lisansını, Hacettepe Üniversitesi’nde 2000’de “Orhan Kemal’in Romanları Üzerine Bir İnceleme” başlıklı teziyle de doktorasını tamamladı. 2008’de doçent, 2013’te profesör unvanlarını aldı. Halen Balıkesir Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. 1987’den beri Dolunay, Kırağı, Kanat, Türk Edebiyatı, Yedi İklim, Hece, Varlık, Dergâh, İtibar gibi dergilerde şiir ve edebiyat eleştirileri; Türk Dili, Türkbilig, İlmi Araştırmalar, Yeni Türk Edebiyatı gibi dergilerde akademik yazılar yayımlamaktadır. 2007 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından inceleme dalında yılın yazarı ödülünü aldı. Evli ve üç çocuk babasıdır.

BAHTİYARLIK

ağırkanlı ve lirik gücenmiş bir bakışa çokça yürüyüşüne benzer

şiirin olayım diye az uyudum çok öldüm içinde gecelerin

rüyadaymış şehlaymış boşluğa bakıyormuş gibi fotoğrafın olayım diye

kırkyıl elimi sürmedim bir tel saça dercesine betsiz benizsiz yaşadım

yasaklanmış meyve resimli bir kitabın vardı gözlerini üzdü diye

her satırına çaput bağlar gibi altını çizdiğin yerler için ağlamıştım

ve hâlâ durup durup ve hâlâ evinizin pencereleri altında ve hâlâ

dilimin sarmaşıklarına tutunup kalbimin sarsıntılarını aşıp görebilmiş

değilim nasıl katmam seni suyuma sen benim ölenimsin diyen sessizliğini

hep kalkıp gidecekmiş kar yağacak da üşüyecekmiş gibi

duran dizlerinin bağı parmaklarının kanı olayım diye

yolları karnıma sicim sicim karları başıma  sıcak sıcak

dolduran mucizeye şükrederek duruyorum öylece

kaldırınca böyle güneşe bakmak için kimi koluna pervaz derdi

başını kaldırınca ay buluttan çıktı sesini duyunca orman tınısı gibi laflar

ve ben hâlâ durup durup ve hâlâ evinizin pencereleri altında ve hâlâ

bütün sözleri yutup bütün renkleri sürüp ömrümün her gününü tek tek sayarak

diyebilmiş değilim ne olur beni affet layık değilim bahtiyarlığına